-
1 akıl
1) aklı almamak ( anlayamamak) nicht verstehen [o begreifen] können; ( olabileceğine inanmamak) nicht fassenaklı başında olmamak keinen klaren Gedanken fassen könnenaklı durmak ( fam) abschnallenaklın durur! ( fam) da schnallste ab!aklına gelmek draufkommenaklına estiği gibi konuşmak ( fam) frisch von der Leber weg redenaklından çıkmak entfallenbunu aklından çıkar! ( fig) das kannst du dir abschminken!bir şeyi aklından çıkarmak ( fig) sich etw abschminken2) Verstand m, Geist m; (us) Vernunft faklını başına almak [o toplamak] ( fig) Vernunft annehmenaklını kaçırmak/yitirmek ( fig) den Verstand verlierenbirinin aklını başına getirmek ( fig) jdn zur Vernunft bringenbirinin aklını başından almak ( fig) jdm den Kopf verdrehenaklını oynatmak wahnsinnig werdenbir şeyi \akıl etmek an etw denkenaklıma gelmiyor es fällt mir nicht ein, ich komme nicht draufbir şey aklına gelmek sich an etw erinnern, draufkommenbırak düşüneyim, aklıma gelecek lass mich nachdenken, dann komme ich drauf, lass mich nachdenken, dann fällt es mir (wieder) ein4) Rat mbirine \akıl vermek jdm einen Rat geben -
2 aklı
-
3 geçirmek
vtbir şeyi aklından \geçirmek ( fig) etwas durch den Kopf gehen lassenbir şeyi gözünün önünden \geçirmek ( fig) etwas Revue passieren lassen, etwas durchspielen2) ( götürmek) bringen3) ( kaydetmek) eintragen (-e in)belleğe \geçirmek inform abspeichern4) verbringen (-le mit)geceyi beş yıldızlı bir otelde geçirdi er verbrachte die Nacht in einem Fünfsternehotelgününü okumakla \geçirmek den Tag mit Lesen verbringen5) ( takmak) anlegenata koşum \geçirmek dem Pferd das Geschirr anlegenüçüncü vitese \geçirmek in den dritten Gang schalten; ( takmak) den dritten Gang einlegen6) versetzenalarma \geçirmek in den Alarmzustand versetzenharekete \geçirmek in Bewegung setzen, aktivierengüzel bir gün geçirdik wir haben einen schönen Tag erlebtkötü bir hastalık geçirdi er hat eine schlimme Krankheit durchgemacht8) ( bulaştırmak) anstecken (-i mit), übertragen9) ( uğraşmak) beschäftigen (-le mit)11) onu bir elime geçirirsem wenn ich ihn zu fassen bekomme -
4 çıkarmak
vtcebinden bir mendil çıkardı er nahm aus der Tasche ein Taschentuch heraus, er holte aus der Tasche ein Taschentuchbunun nereden geldiğini çıkaramadım ich habe nicht herausbekommen können, woher das kommtdoğru saydın mı? ben 15 çıkarıyorum hast du richtig gezählt? ich komme nur auf 153) ( diş) bekommen4) ( yasa) erlassen5) ( artırmak) erhöhenbir şeyi yüz katına \çıkarmak etw um das Hundertfache erhöhen9) ( sindirim yolundan dışarı atmak) ausscheidenayakkabılarını çıkardı er zog seine Schuhe aus12) ( sonunu getirmek) abschließen, zu Ende führensağ/sol \çıkarmak seine Rechte/Linke einsetzen15) birine dil \çıkarmak jdm die Zunge herausstrecken16) bir şeyi aklından [o kafasından] \çıkarmak sich etw aus dem Kopf schlagen